Anestezi Teknisyeni

Nuray Kaya

DOĞUM TARİHİ VE YERİ

1956 Ankara

Anestezi teknisyeniyim. Siyasi parti çalışmaları, feminist kadın örgütlenmesi içindeyim ve çevre mücadelesinde yer alıyorum. Anadolu Üniversitesi  Sağlık Meslek Yüksek Okulu mezunuyum.

Erken yaşlardan itibaren haksızlığa ve  adaletsizliğe karşı çıktım.  Meslek hayatım boyunca ve sonrasında da örgütlü mücadelenin içinde oldum. Kurtuluş geleneğine yakın durdum.

1980 yılında Muş’ta çalışırken katıldığım bir cenaze töreni nedeni ile gözaltına alındım ama aynı gece hemen serbest bırakıldım. Meğer hastanenin başhekimi valiliği ve emniyeti arayıp acil ameliyat olduğunu söylemiş. Hastanedeki tek anestezi teknisyeniydim. Ben olmayınca gerçekten de ameliyat yapmaları mümkün değildi. Bu olayın ardından görev alanım olmayan Skavi (mercimekli) köyüne sürüldüm. Sağlık ocağının lojmanının duvarlarında üç hilal vardı. Kasten oraya sürülmüştüm. Çok taciz edildim. Ardından Kars’a sürgünüm çıktı. Benzer tacizler orada da sürdü.

12 Eylül sabahı, ameliyathanede hastayı uyutmaya hazırlanırken içeri polis girdi ve “Haydi Nuray gezmeye gidiyoruz” dedi. Hastane personeli beni almalarına engel olmaya çalıştı fakat işe yaramadı tabi. Gözaltında uzun süre ağır işkenceye maruz kaldım. Bir sabah “Gezin bitti, çıkıyorsun” dediler. Gözaltında iken üç ay geçtiğini çıktıktan sonra öğrendim.  Bir süre açığa alındım. 1982 yılında çalışmak için Kars’a döndüm. Gördüğüm işkence nedeni ile böbreklerim zarar görmüştü. Ankara’ya tayin istedim ve tedavime burada devam ettim. Önce diyalize girmeye başladım, ardından böbrek nakli oldum. Sağlık koşullarım elvermediği için erken emekli oldum. Antalya’ya yerleştim.

Sağlık koşullarım elvermediği için çok aktif değilim ama toplumsal mücadelenin dışında da değilim.

2007 yılında Antalya’da Barış Meclisi’nin kuruluşunda yer aldım, çalışmalarında aktif görev üstlendim, zaman zaman konuşmacı oldum. Şuan orada aktif değilim ama haberleşmeye devam ediyoruz. Halkların Demokratik Kongesi- HDK ve Halkların Demokratik Partisi – HDP’nin kuruluş sürecinde yer aldım.

Antalya’da bir feminist olarak HDK’da çalışmak kolay olmadı. Feminizmin “erkek düşmanlığı” olmadığını anlatmak, sürekli “hani biz eşittik” demek zorunda kaldık. Genç kadınlara “Kızım senin yaşın küçük, dinle biraz” gibi hiyerarşik yaklaşımlar vardı. Erkekler de imtiyazlarından vazgeçmek istemiyorlardı. Çok mücadele ettik. Çok tartıştık ama birbirimizi tanıdıkça işler yoluna girmeye başladı. Eş başkanlığa, eş sözcülüğe giden yollar buradan başladı diye düşünüyorum. Halkların Demokratik Partisi-HDP Antalya yönetiminde kadın sözcülüğü ve eş başkanlık yaptım.

HDP’de bağımsız sosyalist feminist olarak yer aldım. Hala da öyleyim. Feminist ilkelerle çalışan kadın örgütü olan Antalya Kadın Danışma Merkezi ve Dayanışma Derneği’nde çalışıyorum. Siyasi parti çalışmaları ve kadın hareketinin yanı sıra çevre hareketinin içinde de aktif olarak yer alıyorum.

Karma örgütlerde mücadele ederken, eşitmişiz gibi davranıldığını, feminizmi öğrenince anladım. Ne yazık ki bizler bu erkeklerden alacaklıyız. 

Yaşar Tarakçı, Latife Demirci, Aysel Batyar Önsel…

Ödül yok.

 

Kovuşturmalar, Hapis, Sürgün…

1980 12 Eylül Askeri Darbesi’nden kısa süre önce birkaç kez gözaltına alındım, il içi ve il dışı sürgün yaşadım, açığa alındım. Hakkımda açılan davadan berat ettim.

12 Eylül 1980’de gözaltına alındım ve 3 ay işkenceli sorguda kaldım.

Belirtilmedi

Belirtilmedi

Bu sayfadaki bilgiler, 25 Nisan 2023 tarihinde Nuray Kaya tarafından yüklenmiştir.

Tohum ekenler, fide dikenler – Türkiye sol hareketi kadın+lar tarihi arşivine isim yükleme kuralı:

– Yaşayan kişiler, kendisiyle ilgili bilgileri ancak şahsen ekleyebilir.

– Vefat etmiş isimlerin bilgi girişi ise, konuya ilgi duyan herkes için mümkündür.

 İstanbul Toplumsal Cinsiyet Müzesi